Türkiye, enerji bağımsızlığı yolunda kritik bir adım atarak deniz üstü rüzgar türbinleri için çalışmaları resmen başlattı. TÜREB yetkililerinin açıkladığı verilere göre, 75 GW'lık teknik potansiyel ve 2035 hedefi olan 5 GW kurulu güç ile Türkiye, Avrupa'nın enerji dönüşümünde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanıyor. Peki deniz üstü rüzgar türbinleri nasıl olacak, Türkiye neden yöneliyor?
Neden Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi?
- Enerji bağımsızlığı: Türkiye, enerji ihtiyacının %60'ını ithal ediyor. Deniz üstü rüzgar, bu bağımlılığı azaltacak yerli bir kaynak.
- Cari açık düşürücü etki: Yerli tedarik zinciri ve ihracat potansiyeliyle yılda 2.2 milyar dolarlık sanayi hacmi hedefleniyor.
- Çevresel sürdürülebilirlik: 2053 net sıfır emisyon hedefi için kritik bir adım.
Projenin Detayları
Belirlenen 4 Öncelikli Bölge
- Bandırma açıkları (1.111 km²)
- Bozcaada açıkları (299 km²)
- Gelibolu açıkları (75,6 km²)
- Karabiga kıyıları (410 km²)
Teknik Çalışmalar ve Zaman Planı
- 2024'te meteorolojik ve oşinografik ölçümler başladı.
- 2025'te ilk santralin fizibilite çalışmaları tamamlanacak.
- 2035 hedefi: 5 GW kurulu güç ile Avrupa'nın önde gelen üreticilerinden biri olmak.
Türkiye'nin Avantajları
- Stratejik konum: Avrupa ve Asya pazarlarına yakınlık.
- Yerli sanayi gücü: Gemi inşa ve karasal rüzgar sektöründeki deneyim.
- Mali destekler: YEKDEM tarafından kWh başına 6,75-8,25 cent teşvik.
Zorluklar ve Çözüm Önerileri
- Derin su sorunu: 50 metreden derin alanlarda yüzer türbin teknolojisi gerekiyor.
- Çevresel etkiler: Biyolojik çeşitlilik ve balıkçılık alanlarına duyarlı planlama.
- Finansman: Dünya Bankası ve AB fonlarından destek aranıyor.
Enerji Devrimi İçin Tarihi Fırsat
Türkiye, deniz üstü rüzgar enerjisiyle:
✅ Yılda 16 milyar $ GSYİH katkısı sağlayabilir.
✅ 110.000 kişiye istihdam yaratabilir.
✅ Elektrik üretiminin %40'ını karşılayabilir.
"Deniz üstü rüzgar, Türkiye'nin enerji oyununu değiştirecek!" — TÜREB yetkilisi Ufuk Yaman