

Sürdürülebilir yaşam için doğa ve teknoloji buluşuyor...
Developed by Olgun Eser
© Tüm hakları saklıdır 2025
Sürdürülebilir yaşam için doğa ve teknoloji buluşuyor...
Bu kategoride 18 yazı bulunuyor
James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) K2-18b gezegeninde tespit ettiği yaşam belirtileri, bilim camiasında büyük bir tartışma başlattı. Cambridge Üniversitesi'nin dimetil sülfit (DMS) keşfi heyecan yaratırken, Oxford Üniversitesi'nin bağımsız analizleri bu iddiaları sorguluyor.
İnsanların en çok merak ettiği sorulardan biri olan "Ay'a ne zaman gidilecek?" sorusunun kesin bir cevabı olmasa da, bu çok uzak bir gelecekte olmayacak gibi görünüyor. Peki insanlık ne zaman Ay'a dönecek? Ay'da ne yapılacak? Ay'a neden gidilecek? Ve Artemis Uzay Programı nedir? Gelin beraber bakalım.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Albert Einstein’ın 100 yıllık görelilik teorisini doğrulamak için Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)’ne atomik saatlerden oluşan devrim niteliğinde bir sistem gönderdi. ACES (Atomic Clock Ensemble in Space) adlı bu proje, zamanın uzayda nasıl değiştiğini anlamak için şimdiye kadarki en hassas deneylerden birini gerçekleştiriyor.
NASA'nın Curiosity isimli Mars gezgini, Mars'ta siderit buldu. Peki, bu siderit nedir ve neden bu kadar önemlidir? Mars bir zamanlar Dünya gibi miydi? Mars'ta su var mıydı? Gelin, beraber bakalım.
SpaceX, geçtiğimiz günün erken saatlerinde Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) kargo ikmal görevinin yanı sıra birçok bilimsel deney de gönderdi. Peki, SpaceX'in fırlattığı bu deneyler nelerdi?
Türkiye’nin uzay ve haberleşme alanındaki yerli üretim hamlesi, Türksat 6A ile yeni bir döneme giriyor. Ülkenin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olan Türksat 6A, bugün itibarıyla aktif hizmete başlıyor. Bu gelişme, Türkiye’nin uydu teknolojisinde geldiği noktayı gösterirken, aynı zamanda küresel iletişim ağındaki etkisini de artırıyor.
NASA, yerçekimindeki en ufak değişimleri bile tespit edebilen ilk uzay tabanlı kuantum sensörünü geliştiriyor. Quantum Gravity Gradiometer Pathfinder (QGGPf) adı verilen bu devrim niteliğindeki cihaz, Dünya'nın yerçekimi alanındaki değişimleri atomik hassasiyetle ölçerek, yeraltı su kaynaklarından mineral yataklarına kadar birçok gizemi ortaya çıkaracak.
Manyetik alanlar, evrenin en temel ve gizemli yapı taşlarından biridir. Galaksilerin dönüşünden yıldızların oluşumuna, hatta Dünya'nın koruyucu kalkanına kadar her ölçekte kritik bir rol oynarlar. Son yıllarda yapılan araştırmalar, manyetik alanların evrenin erken dönemlerinde nasıl ortaya çıktığını ve günümüzdeki etkilerini anlamamıza yardımcı oluyor.
İnsanlık, 12 Nisan 1961’de uzaya ilk insanı gönderdi. Ancak bu tarihi adımdan önce yapılan denemeler karmaşık ve çoğu zaman trajikti. Bu denemeler arasında, uzaya çıkan ilk canlı olan Laika’nın hikâyesi ise ayrı bir yere sahip.
Atmosferinde daha önce karbondioksit, su buharı ve metan tespit edilen K2-18b ötegezegeninde şimdi de dimetil sülfit (DMS) keşfedildi. Bu molekül, Dünya’da çoğunlukla planktonlar ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretiliyor olması nedeniyle büyük ilgi uyandırdı.
Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli bir adım daha atıyor. İMECE-2 ve İMECE-3 takım uydularının 2027 ve 2028 yıllarında fırlatılması planlanıyor. Bu projeler, Türkiye'nin uzaydaki gözlem kabiliyetini artırarak savunma, tarım, afet yönetimi ve şehir planlaması gibi alanlarda stratejik üstünlük sağlamayı hedefliyor.
Güneş Sistemi'nin en uzak gezegeni Neptün, bilim insanlarına yeni bir sürpriz sundu: ilk kez net bir aurora (kutup ışığı) tespit edildi! Bu keşif, Neptün'ün manyetik alanı, atmosferik yapısı ve Güneş rüzgarlarıyla etkileşimi hakkında önemli ipuçları veriyor.
Tipler Silindiri, bir diğer adıyla Tipler Zaman Makinesi teorisinin geçmişi 20.yy’ın başlarına uzanmaktadır. Her ne kadar günümüzde yapılması imkansız görünse de, fiziği anlamak açısından oldukça değerli bir teori olarak karşımıza çıkıyor...
2025 yılının göz alıcı gök olaylarından biri olan Lyrid Meteor Yağmuru ne zaman gerçekleşecek, en yoğun olacağı gün hangisi? Bu soruların cevabı belli oldu.
Astronomi dünyası, yıldızların yaşlarını ve iç yapılarını anlamak için yeni bir yöntem keşfetti: **yıldız titreşimlerinin analizi**. Avustralyalı bilim insanları, yıldızların müzik enstrümanları gibi titreştiğini ve bu titreşimlerin yıldızların yaşı, kütlesi ve evrimsel durumu hakkında kritik bilgiler sunduğunu ortaya çıkardı . Bu yöntem, yıldız evrimi çalışmalarında büyük bir ilerlemeyi temsil ediyor.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, uzayın geleceğine dair endişe verici bir senaryo paylaştı. Rusya’nın, uzaya nükleer silah konuşlandırabilecek kapasitede olduğunu söyledi.
Jüpiter, 12 yeni bulunan uydusu sayesinde Satürn’ü geride bırakarak şimdi güneş sistemindeki en fazla uyduya sahip gezegen oldu!